بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٢٨

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

يَسْـَٔلُهُۥ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِۚ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِى شَأْنٍ ٢٩

Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O'ndan ister. O; her gün bir şe'n üzeredir.

– İbni Kesir

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٣٠

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَ ٱلثَّقَلَانِ ٣١

Ey insanlar ve cinnler; yakında size de yöneleceğiz

– İbni Kesir

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٣٢

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

يَٰمَعْشَرَ ٱلْجِنِّ وَٱلْإِنسِ إِنِ ٱسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُواْ مِنْ أَقْطَارِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ فَٱنفُذُواْۚ لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَٰنٍ ٣٣

Ey cinnler ve insanlar topluluğu; göklerin ve yerin çevresinden geçip gitmeye gücünüz yetiyorsa geçip gidin. Ama üstün bir güç olmadan geçemezsiniz.

– İbni Kesir

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٣٤

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِّن نَّارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنتَصِرَانِ ٣٥

Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

– İbni Kesir

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٣٦

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَٱلدِّهَانِ ٣٧

Gök, yarılıp da kırmızı sahtiyan gibi bir gül olduğu zaman,

– İbni Kesir

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٣٨

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu